Bağışlama sözleşmeleri bağışlama eylemini gerçekleştirmiş olan kişi yaşıyorken tek taraflı bir irade beyanı ile mal varlığından tasarrufta bulunması halinde söz konusu olmaktadır.
Kişilerin iradeleri ile birlikte kurulmuş olan illiyet bağlarında kişilerin iradelerinden hareket edilerek dayanak oluşturulur. Burada nitelik bakımından bağışlama söz konusu ise bağışlama sözleşmelerinden söz edilmektedir.
Ayrıca tarafların kesin bir şekilde beyanlarını ve iradelerini de ortaya koyması gerekmektedir. Bir tarafın borçlanma diğer tarafın da kazanma eylemini gerçekleştirmesinden dolayı hukuki bir sürece dahil edilerek bu sözleşmeler hazırlanmaktadır.
Bağışlama işlemi kişilerin mal varlıklarından tasarruf etmelerinin sonucunda başka kişileri zenginleştirmeleri ile birlikte ortaya çıkmaktadır. Bu durum hukuki bir işlem olarak değerlendirilmektedir.
Mal varlıklarını ilgilendiren tasarruf eylemlerinin yapılması söz konusu olduğu için mutlaka bu işlemin ehliyet sahibi kişiler tarafından yapılması lüzumlu değilidir.
Kişilerin velilerinin ya da vasilerinin bulunması bağışlama akdine engel teşkil etmemektedir. Mutlaka kişinin kendisi tarafından işlemin yapılması gerekmektedir. Bağışlamayı yapan kişilerde olduğu gibi bağışlamayı kabul eden kişilerde bazı şartlar aranmaktadır. Burada kişilerin ayırt etme gücüne sahip olduklarına dikkat edilmekte ve tam ehliyetli olmaları gerekmektedir.
... SULH HUKUK MAHKEMESİNE TALEPTE BULUNAN …
Türk Medeni Kanunu'nda boşanmanın tanımı yapılmamıştır. Boşanma için geçerli olarak kurulmuş olan bir evlenmenin eşlerin…
DAVALARIN YIĞILMASI Davacı, aynı davalıya karşı olan birden fazla asli talebini, taleplerinin tamamen aynı yargılama…
SÖZLEŞME TÜRLERİ Hukukumuzda sözleşme serbestisi ilkesi olduğu için tarafların kanunda tamamlanmamış bambaşka sözleşmeler yapma veya…
KAT MÜLKİYETİ DAVALARI 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu (KMK), Genel Hükümler, Kat Mülkiyetinin ve Kat…
Nişanlanma, evliliğin kurulmasından önceki aşamayı oluşturur. Herhangi bir şekli şart gerekli değildir. Tarafların herhangi bir…