Yargı Kararları

Avukatın Masraf İçin Müvekkilden Avans Almadığı İddiası İspat Yükü – Yargıtay Kararı

YARGITAY 13. Hukuk Dairesi  2016/2647 E., 2016/12131 K.

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün davalı avukatınca duruşmalı davacı avukatınca duruşmasız olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde temyiz eden davalılar vekili avukat … ile davacı Asil …’nin gelmeleriyle duruşmaya başlanılmış ve hazır bulunan avukatın ve tarafın sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra karar için başka güne bırakılmıştı. Bu kez temyiz dilekçesinin süresinde olduğu saptanarak dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

KARAR

Davacı, davalıların murisi ile aralarında düzenlenen avukatlık ücret sözleşmesi uyarınca ödenmesi gereken ücretin ödenmediğini haksız olarak azledildiğini, alacağının tahsili için başlattığı icra takibine itiraz edildiğini ileri sürerek itirazın iptaline, %40 tazminata karar verilmesini istemiştir.

Davalılar murislerinin hukuki ehliyeti olmadığını savunarak davanın reddini dilemiştir.

Mahkemece, murisin sözleşme tarihinde fiil ehliyeti olmadığından davanın reddine dair verilen karar Dairemizin 7.2.2013 tarih 2012/8048 esas 2012/2583 karar sayılı ilamı ile bozulmuş, mahkemece bozma ilamına uyularak davanın kısmen kabul kısmen reddine karar verilmiş; hüküm, davacı ve davalılar tarafından temyiz edilmiştir.

1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacının tüm, davalıların sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.

2-Avukatlık Kanununun 173/2. maddesinde, “Avukata tevdi edilen işin yapılması veya yapıldıktan sonra sonucunun alınması için gerekli bütün vergi, resim, harç ve giderler, iş sahibinin sorumluluğu altında olup, avukat tarafından ilk istekle avukata veya gerektiği yere ödenir. Bu harcamaların avukat tarafından yapılabilmesi için yeteri kadar avansın iş sahibi tarafından verilmiş olması gerekir.” Hükmü mevcut olup, bu hüküm gereğince, işin görülmesi için gerekli olan tüm masrafların iş sahibi tarafından işin başında avukata ödenmiş olduğu karine olarak kabul edilmeli, bunun aksini ileri süren, başka bir ifade ile müvekkilinden masraflar için avans almadığını iddia eden avukatın da, bu iddiasını ispat etmekle yükümlü olduğu kabul edilmelidir. Dava konusu olayda davacı avukat, “masrafların işin başında alınmadığı” konusundaki bu ispat yükümlülüğünü yerine getirmediğinden, davalara ilişkin masrafların işin başında avukata verildiğinin kabul edilmesi gerekirken, mahkemece, takibe konu mahkeme ilamında yer alan 1.461,90 TL yargılama giderinin de davacı avukatın alacağına dahil edilerek karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.

3-Davacı, davalılar murisine vermiş olduğu avukatlık hizmeti nedeniyle davalıların murisince ödenmeyen kısmın tahsili için Melahat E… mirasçıları olan davalılar hakkında icra takibi yapmış, itiraz üzerine itirazın iptali ile inkar tazminatını talep etmiştir. Mahkemece davanın kısmen kabulü ile itirazın iptaline ve alacağın kabul edilmeyen kısmı olan 12.431,90 TL’nin % 40 icra inkar tazminatının davalı mirasçılardan tahsiline karar verilmiştir. İİK 67/3 maddesi “itiraz eden veli, vasi veya mirasçı ise borçlu hakkında tazminata hükmolunması kötü niyetin sübutuna bağlıdır” hükmünü getirmiştir. Somut olayda davalının kötü niyetle takibe itiraz ettiği iddia ve ispat edilememiştir. Hal böyle olunca mahkemece icra inkar tazminatı talebinin reddi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.

SONUÇ: yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davacının tüm, davalıların sair temyiz itirazlarının reddine, ikinci ve üçüncü bentte açıklanan nedenlerle kararın davalılar yararına bozulmasına, 1350,00 TL duruşma avukatlık parasının davacıdan alınarak davalılara ödenmesine, peşin alınan 141,60 TL harcın temyiz eden davacıya, peşin alınan 387,10 TL harcın istek halinde temyiz eden davalılara iadesine, 03/05/2016 gününde oy birliğiyle karar verildi.

Av.Özlem Karakaya

Recent Posts

SÖZLEŞME TÜRLERİ

SÖZLEŞME TÜRLERİ Hukukumuzda sözleşme serbestisi ilkesi olduğu için tarafların kanunda tamamlanmamış bambaşka sözleşmeler yapma veya…

4 ay ago

Birden Fazla Ada ve Parsel Üzerinde Kurulu Bulunan Sitenin Ortak Gider Alacağının Tahsiline İlişkin Davalar

KAT MÜLKİYETİ DAVALARI 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu (KMK), Genel Hükümler, Kat Mülkiyetinin ve Kat…

4 ay ago

Nişanlanma

Nişanlanma, evliliğin kurulmasından önceki aşamayı oluşturur. Herhangi bir şekli şart gerekli değildir. Tarafların herhangi bir…

4 ay ago

Yalan Tanıklık Veya Gerçek Dışı Bilirkişilik Yapılması

Yargılamanın lehe yenilenmesi sebeplerinden birisi; yemin verilerek dinlenmiş olan bir tanık veya bilirkişinin hükmü etkileyecek…

4 ay ago

Ansökan Om Uppehållstillstånd i Turkiet

Frågor att ta hänsyn till vid ansökan om uppehållstillstånd i Turkiet Inledning Under de senaste…

6 ay ago

Teslim Edilen Eserin Ayıplı Olması

Eserin ayıplı olması, eserin sözleşmeye göre sahip olması gereken niteliklere sahip olmaması halidir. Bu da,…

7 ay ago