Categories: Bilgi Deposu

Anayasa Mahkemesine Bireysel Başvuru Süreci

Anayasa Mahkemesine bireysel başvuru, bireylerin temel hak ve özgürlüklerinin kamu gücü tarafından ihlal edildiği iddiasıyla doğrudan Anayasa Mahkemesine başvurma hakkını ifade eder. Bu süreç, Türkiye’de 2012 yılında Anayasa’nın 148. maddesinde yapılan değişiklikle ve ardından çıkarılan 6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun ile hayata geçirilmiştir.

Başvuru Sürecinin Aşamaları

  1. Yerel Yargı Yollarının Tükenmesi: Bireysel başvuru yapabilmek için öncelikle ihlalin iddia edildiği konuda yerel mahkemelerde dava açılmalı ve tüm yargı yolları (yerel mahkemeler, bölge adliye mahkemeleri, Yargıtay veya Danıştay) tüketilmelidir.
  2. Başvuru Süresi: Yerel yargı yollarının tükenmesinin ardından, başvurunun Anayasa Mahkemesine yapılabilmesi için 30 günlük bir süre bulunmaktadır. Bu süre, son kararın tebliğinden itibaren işlemeye başlar.
  3. Başvuru Şekli ve İçeriği: Başvuru, Anayasa Mahkemesi tarafından belirlenen forma uygun olarak yapılmalıdır. Başvuruda, ihlal iddiasına konu olan temel hak veya özgürlük, ihlalin iddia edilen fiili ve yerel mahkemelerdeki süreç hakkında bilgiler yer almalıdır.
  4. Başvuru Ücreti: Bireysel başvuru sürecinde, başvuru sırasında ödenmesi gereken bir ücret bulunmaktadır. Bu ücretin miktarı, her yıl güncellenebilir.

Başvuru Nedenleri

Anayasa Mahkemesine bireysel başvuruda bulunulabilecek başlıca nedenler şunlardır:

  • Adil Yargılanma Hakkının İhlali: Yargılamanın makul sürede tamamlanmaması, tarafsız ve bağımsız bir mahkeme önünde yargılanmama gibi durumlar.
  • Özgürlük ve Güvenlik Hakkının İhlali: Haksız tutukluluk veya gözaltı süreçleri.
  • İfade ve Basın Özgürlüğünün İhlali: İfade özgürlüğünün kısıtlanması, basın özgürlüğüne müdahaleler.
  • Mülkiyet Hakkının İhlali: Kamulaştırma veya mülkiyet haklarının diğer şekillerde ihlal edilmesi.
  • Özel Hayatın ve Aile Hayatının Korunması: Kişisel verilerin korunmaması, özel hayata ve aile hayatına yapılan müdahaleler.
  • Yargılamanın uzun sürmesi, Anayasa Mahkemesine (AYM) bireysel başvuru yapılmasının en yaygın nedenlerinden biridir. Bu tür bir başvuru, adil yargılanma hakkının bir parçası olan “makul sürede yargılanma hakkı”nın ihlal edildiği iddiasıyla yapılır. Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 6. maddesi ve Türkiye Anayasası’nın ilgili hükümleri, herkesin davasının makul bir süre içinde karara bağlanmasını gerektirir. Yargılama süreçlerinin aşırı uzaması, bu temel hakkın ihlali olarak kabul edilebilir ve bireylerin Anayasa Mahkemesine başvurma hakkını doğurur.

    Anayasa Mahkemesinin Değerlendirmesi

    Anayasa Mahkemesi, başvuruyu ilk olarak kabul edilebilirlik açısından inceleyecektir. Kabul edilebilir bulunması durumunda, mahkeme ihlalin varlığına ilişkin esasa yönelik bir değerlendirme yapacaktır. Bu süreçte, mahkemenin yargılamanın uzunluğunu, davaya özgü koşulları ve yargılamanın gecikmesine neden olan faktörleri dikkate alması beklenir.

    Eğer Anayasa Mahkemesi, makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiğine karar verirse, mağdura çeşitli tazminatlar ve/veya durumun düzeltilmesi için adımlar önerilebilir. Bu, genellikle maddi veya manevi tazminat şeklinde olur ve bazen yargılama sürecinin hızlandırılması için yerel mahkemelere talimatlar içerebilir.

Sonuç

Anayasa Mahkemesine bireysel başvuru, bireylerin temel hak ve özgürlüklerinin ihlal edildiği durumlarda önemli bir hukuki çare yoludur. Ancak, bu yola başvurabilmek için yerel yargı yollarının tükenmiş olması ve başvurunun usulüne uygun şekilde yapılması gerekmektedir. Yargılamanın uzun sürmesi gibi durumlar, bireysel başvurunun en sık rastlanan nedenleri arasında yer alır.

Anayasa Mahkemesi’ne Bireysel Başvurularda, başvurular çok titizlikle usul şartları açısından değerlendirildiği için, oldukça detaylıca hazırlanmalıdır. Bu konuda herhangi bir noksanlık veya usul hatası, hak kayıplarına yol açabilmektedir. Bireysel başvuru yapılırken muhakkak bir uzman avukatın sürece dahil olması tavsiye edilmektedir.

Buraya tıklayarak diğer makale ve dilekçe örneklerimize ulaşabilirsiniz.

Oguz

Recent Posts

SÖZLEŞME TÜRLERİ

SÖZLEŞME TÜRLERİ Hukukumuzda sözleşme serbestisi ilkesi olduğu için tarafların kanunda tamamlanmamış bambaşka sözleşmeler yapma veya…

4 ay ago

Birden Fazla Ada ve Parsel Üzerinde Kurulu Bulunan Sitenin Ortak Gider Alacağının Tahsiline İlişkin Davalar

KAT MÜLKİYETİ DAVALARI 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu (KMK), Genel Hükümler, Kat Mülkiyetinin ve Kat…

4 ay ago

Nişanlanma

Nişanlanma, evliliğin kurulmasından önceki aşamayı oluşturur. Herhangi bir şekli şart gerekli değildir. Tarafların herhangi bir…

4 ay ago

Yalan Tanıklık Veya Gerçek Dışı Bilirkişilik Yapılması

Yargılamanın lehe yenilenmesi sebeplerinden birisi; yemin verilerek dinlenmiş olan bir tanık veya bilirkişinin hükmü etkileyecek…

5 ay ago

Ansökan Om Uppehållstillstånd i Turkiet

Frågor att ta hänsyn till vid ansökan om uppehållstillstånd i Turkiet Inledning Under de senaste…

7 ay ago

Teslim Edilen Eserin Ayıplı Olması

Eserin ayıplı olması, eserin sözleşmeye göre sahip olması gereken niteliklere sahip olmaması halidir. Bu da,…

7 ay ago