Kış aylarında buzlanmadan mütevellit bazı araçlara zorunlu olarak kış lastiği taktırılmakta veya lastiğe zincir sardırılmaktadır. Amaç ise buzlanmadan dolayı aracın kaymasını önlemek ve olası can ve mal kayıplarının önüne geçmektir. Bu kurala uyulmaması yaptırıma bağlanmıştır. Kişinin zorunlu olmasına karşın bu kurala uymaması ve sonucunda kurala uymamasından mütevellit başka kişileri zarara uğratması ona kusur olarak atfedilir. Mevcut olayda kış lastiği takılması zorunlu araca takılmamış ve sonucunda kayma sonucu yayaya çarpması ve ölümüne sebebiyet verdiği görülmektedir. Kişinin bilinçli taksirle ölüme sebebiyet vermesinden dolayı mahkumiyetine karar verilmiştir. Örnek Yargıtay Karar’ını inceleyebilirsiniz.
Esas Numarası: 2019/9401
Karar Numarası: 2021/722
“İçtihat Metni”
Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : Taksirle öldürme
Hüküm : TCK’nın 85/1, 62/1, 50/4. maddesi delaletiyle 50/1-a, 52/2-3-4. maddeleri gereği mahkumiyet
Taksirle öldürme suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık müdafii ve katılanlar vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine incelenen dosya kapsamına göre sanık müdafinin ceza miktarına ve lehe hükümlerin uygulanması gerektiğine, katılanlar vekilinin ceza miktarına ve lehe hükümlerin uygulanmaması gerektiğine ilişkin temyiz itirazlarının reddine; ancak;
Sanık idaresindeki kamyonetle, gündüz vakti, meskun mahalde, iki yönlü, gidiş yönüne göre iniş eğimli, virajlı, yüzeyi buzlu olan asfalt kaplama caddede, sınıfına göre zorunlu olmasına karşın aracında kış lastiği bulunmadığı ve lastiklerine zincir takılı olmadığı halde seyrederken aracının 4,9 metre kayması sonucu direksiyon hakimiyetini kaybettiği esnada, seyir istikametine göre soldan yoldan çıkarak, aynı istikamette bankette yürümekte olan yayaya çarpmasıyla, mevcut hızını yol şartlarına göre ayarlamayarak, tam kusuruyla bir kişinin ölümüne sebebiyet verdiği olayda; sanığın eylemini bilinçli taksir ile gerçekleştirdiği ve cezasında 5237 sayılı TCK’nın 22/3. maddesi uyarınca artırım yapılması gerektiği gözetilmemesi,
Kanuna aykırı olup, katılanlar vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu nedenlerle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 26/01/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
SÖZLEŞME TÜRLERİ Hukukumuzda sözleşme serbestisi ilkesi olduğu için tarafların kanunda tamamlanmamış bambaşka sözleşmeler yapma veya…
KAT MÜLKİYETİ DAVALARI 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu (KMK), Genel Hükümler, Kat Mülkiyetinin ve Kat…
Nişanlanma, evliliğin kurulmasından önceki aşamayı oluşturur. Herhangi bir şekli şart gerekli değildir. Tarafların herhangi bir…
Yargılamanın lehe yenilenmesi sebeplerinden birisi; yemin verilerek dinlenmiş olan bir tanık veya bilirkişinin hükmü etkileyecek…
Frågor att ta hänsyn till vid ansökan om uppehållstillstånd i Turkiet Inledning Under de senaste…
Eserin ayıplı olması, eserin sözleşmeye göre sahip olması gereken niteliklere sahip olmaması halidir. Bu da,…