T.C. YARGITAY

15.Hukuk Dairesi
Esas: 2016/1695
Karar: 2016/3777
Karar Tarihi: 30.06.2016

ESER SÖZLEŞMESİNDEN KAYNAKLANAN DAVA – ISLAHLA ARTIRILAN MİKTAR İÇİN DAVALININ TEMERRÜDE DÜŞTÜĞÜ 07.09.2012 TARİHİNDEN İTİBAREN AVANS FAİZİ UYGULANMASI GEREKİRKEN DAHA SONRAKİ ISLAH TARİHİNDEN İTİBAREN FAİZ UYGULANMASININ İSABETSİZLİĞİ – DÜZELTEREK ONAMA

ÖZET: Dosya kapsamından davacının Noterliği’nin gün ve yevmiye nolu ihtarnamesiyle davalıdan 340.000,00 TL iş bedelinin ödenmesini istediği, bu ihtarnamenin davalıya 27.08.2012 tarihinden tebliğ edildiği, davalının tebliğ tarihine ihtarnamede tanınan 10 günlük sürenin eklenmesiyle bulunan 07.09.2012 tarihinde temerrüde düştüğü anlaşılmaktadır. Bu nedenle ıslahla artırılan miktar için de davalının temerrüde düştüğü 07.09.2012 tarihinden itibaren avans faizi uygulanması gerekirken daha sonraki ıslah tarihinden itibaren faiz uygulanması doğru olmamıştır. Kararın bu nedenle bozulması gerekir ise de, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden kararın 6100 sayılı HMK’nın geçici 3. maddesi yollamasıyla uygulanması gereken 1086 sayılı HUMK’nın 438/VII. maddesi uyarınca düzeltilerek onanması uygun görülmüştür.

(818 S. K. m. 101)

Dava ve Karar: Yukarıda tarih ve numarası yazılı hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiş, davalı vekili tarafından duruşma istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen günde davacılar vekili Avukat … ile davalı vekili Avukat geldi. Temyiz dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan taraflar avukatları dinlendikten sonra eksiklik nedeniyle mahalline iade edilen dosya ikmâl edilerek gelmiş olmakla dosyadaki kağıtlar okundu işin gereği konuşulup düşünüldü:

Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkin olup mahkemece ıslah da dikkate alınarak davanın kabulüne dair verilen karar, taraf vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.

1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının tüm temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.

2-Davacı vekilinin temyiz itirazına gelince;

Dava dilekçesinde fazlaya ilişkin haklar saklı tutularak “34.000,00 TL hakediş alacağının davalının temerrüde düşürüldüğü 27.08.2012 tarihinden itibaren işleyecek Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası tarafından kısa vadeli avanslara uygulanacak ticari faiz oranı üzerinden davalıdan tahsiline” karar verilmesi istenmiş, 09.04.2014 tarihli ıslah dilekçesi ile dava dilekçesinde 34.000,00 TL olarak talep edilen miktar 116.060,92 TL artırılmak suretiyle toplam 150.060,92 TL alacağın davalı şirketin temerrüde düşürüldüğü tarih olan 27.08.2012 tarihinden itibaren işleyecek Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası tarafından kısa vadeli avanslara uygulanacak ticari faiz oranı üzerinden davalıdan tahsiline karar verilmesi talep edilmiştir. Mahkemece “davanın ıslah edilmiş hali ile kabulüne 150.060,92 TL alacağın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, alacağın 34.000,00 TL’sine temerrüdün oluştuğu 07.09.2012 tarihinden itibaren, 116.060,92 TL’sine ise ıslah tarihinden itibaren değişik oranlarda avans faizi işletilmesine” karar verilmiştir.

Sözleşme tarihinde yürürlükte bulunan 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 101/1. maddesi uyarınca muaccel bir borcun borçlusu alacaklının ihtarıyla temerrüde düşeceğinden, temerrüt ihtarla tanınan ödeme süresinin sonunda veya aynı maddenin ikinci fıkrası uyarınca borcun ifa edileceği gün tarafların anlaşmasıyla kesin olarak belirlenmiş ise o tarihte oluşur.

Dosya kapsamından davacının Noterliği’nin gün ve yevmiye nolu ihtarnamesiyle davalıdan 340.000,00 TL iş bedelinin ödenmesini istediği, bu ihtarnamenin davalıya 27.08.2012 tarihinden tebliğ edildiği, davalının tebliğ tarihine ihtarnamede tanınan 10 günlük sürenin eklenmesiyle bulunan 07.09.2012 tarihinde temerrüde düştüğü anlaşılmaktadır. Bu nedenle ıslahla artırılan miktar için de davalının temerrüde düştüğü 07.09.2012 tarihinden itibaren avans faizi uygulanması gerekirken daha sonraki ıslah tarihinden itibaren faiz uygulanması doğru olmamıştır. Kararın bu nedenle bozulması gerekir ise de, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden kararın 6100 sayılı HMK’nın geçici 3. maddesi yollamasıyla uygulanması gereken 1086 sayılı HUMK’nın 438/VII. maddesi uyarınca düzeltilerek onanması uygun görülmüştür.

Sonuç: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddine, 2. bent uyarınca davacı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile mahkeme kararının hüküm fıkrasının 1. bendine 2. satırında yer alan “alacağın 34.000,00 TL’sine temerrüdün oluştuğu 07.09.2012 tarihinden itibaren, 116,060,92 TL’sine ise ıslah tarihinden itibaren değişik oranlarda avans faizi işletilmesine ”tarih, kelime ve rakamlarının karardan çıkartılarak yerine “hüküm altına alınan 150.060,92 TL alacağa temerrüd tarihi olan 07.09.2012 tarihinden itibaren değişen oranlarda avans faizi uygulanmasına” tarih, kelime ve rakamlarının yazılmasına, kararın değiştirilmiş bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 1.350,00 TL duruşma vekâlet ücretinin davalıdan alınarak Yargıtay’daki duruşmada vekille temsil olunan davacıya verilmesine, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davacılara geri verilmesine, aşağıda yazılı bakiye 7.687,96 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 30.06.2016 gününde oybirliği ile karar verildi.

Lawyer Antalya

Recent Posts

SÖZLEŞME TÜRLERİ

SÖZLEŞME TÜRLERİ Hukukumuzda sözleşme serbestisi ilkesi olduğu için tarafların kanunda tamamlanmamış bambaşka sözleşmeler yapma veya…

4 ay ago

Birden Fazla Ada ve Parsel Üzerinde Kurulu Bulunan Sitenin Ortak Gider Alacağının Tahsiline İlişkin Davalar

KAT MÜLKİYETİ DAVALARI 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu (KMK), Genel Hükümler, Kat Mülkiyetinin ve Kat…

4 ay ago

Nişanlanma

Nişanlanma, evliliğin kurulmasından önceki aşamayı oluşturur. Herhangi bir şekli şart gerekli değildir. Tarafların herhangi bir…

4 ay ago

Yalan Tanıklık Veya Gerçek Dışı Bilirkişilik Yapılması

Yargılamanın lehe yenilenmesi sebeplerinden birisi; yemin verilerek dinlenmiş olan bir tanık veya bilirkişinin hükmü etkileyecek…

4 ay ago

Ansökan Om Uppehållstillstånd i Turkiet

Frågor att ta hänsyn till vid ansökan om uppehållstillstånd i Turkiet Inledning Under de senaste…

6 ay ago

Teslim Edilen Eserin Ayıplı Olması

Eserin ayıplı olması, eserin sözleşmeye göre sahip olması gereken niteliklere sahip olmaması halidir. Bu da,…

7 ay ago